Merhaba, öncelikle dikkatimi bir şey çekti. Bu kelimeyi isteyerek mi kullandınız yoksa tesadüfen mi bilmiyorum ancak tebrik etmek istiyorum. "Fenotip." Terminoloji anlaşılması biraz zor bir şey ve terimler birbirine karışabiliyor. Polimorfik türlerde bir sürü işçi "kastı" olduğu neredeyse bütün hobiciler arasında sıkça telaffuz edilen bir şey ancak doğru değil. Doğru kullanım, polimorfik türlerde bir sürü işçi "fenotipi/boyutu" olur. Polimorfizm işçi kastını belirtmez. Bu anlaşılması biraz zor gelebilir ve konunuzdan biraz bağımsız ancak yeri gelmişken açıklayayım. Kast demek; farklı görevlere sahip, yaptığı işle diğerlerinden ayrışmak demek. Yani diyelim ki sizinle beraber bir kamp yaptık. Görev dağılımı yaptık siz odun taşıyacaksınız çünkü ben taşıyamıyorum, bende ateş yakacağım çünkü siz yakamıyorsunuz. Bu durumda kastlaşmış oluyoruz çünkü ikimizde farklı görevlere sahibiz. Kampımızda iki "kast" var diyebiliriz basitçe. Şimdi karınca örneğine bakalım, polimorfik demek kast farklılığı demek değil, sadece boyut farklılığı ve yapılan işin "ağırlığı/miktarı" değişir. Yani bir sürü kast var diyebilmemiz için farklı bir iş yapıyor olması veya farklı bir morfolojik parçaya sahip olması gerek ancak bu terimden anlaşılmaz. Minnacık nanitikte, devasa majorda aynı işi yapabilir, bu terimden anlayamayız. Bunun için doğru terim "Polyethism"dir. Sadece yaptıkları için boyutu, miktarı değişir. Bu yüzden fenotip ifadesini kullandığınız için sizi tebrik ediyorum. Yani bir sürü işçi kastı var değil, bir sürü işçi boyutu var.
Sorunuza gelecek olursak Polimorfik cinsler arasında Messor, Camponotus, bazı Formica türleri, Cataglyphis aklıma gelenler.
Anlatmak istediğimi genişletmek ve daha fazla kişiye uyarlamak için kast sistemini eklemek istedim asker vs. bulunan türleri de öğrenmek için,ama öncelikle şunu söylemek istiyorum ben sizi daha çok tebrik ediyorum çünkü daha önce spesifik olarak kast kullanımının yanlış olduğunu ve aslında ne kadar farklı olduklarını şu ana kadar belirten kimseyi görmedim. Bir çok yabancı kaynakta(neredeyse hepsinde)okuyan kişinin bildiği farz edildiği için boyle bir çabaya girilmiyor,ama olay şu ki bunu belli bir bilgi birikimi ve dikkatli olmayan birisinin fark edeceği düşünülmüyor, bunu dikkate çekmek için en iyi yöntem tıpkı sizin yaptığınız gibi boyle zekice bir analoji kurmaktır. Ama benim neden bilinmediği hakkında bir fikrim daha var, Eusociality. Bu kavram Türkçeye geçmemiş bile,nispeten yeni keşfedilmiş bir şey ve türkce kaynak yok, direkt bildiğimiz yok. Bunu açıklayarak hem bu hazine niteliğindeki metninizi zenginleştirmek hem de nitelik ve hitap ettiği konuları arttırıp daha geniş gösteren bir mercekle bakmak isterim. Bir organizmanın Ösosyal olduğuna 4 katı kriter ile ulaşılır
1-) Yetişkinlerin birlikte toplu halde yaşamaları
2-)Yavru bakımı işbirligi/kollektif bir şekilde yapılması
3-)Bir sürü nesil örtüşür aynı kastta farklı tarihlerde doğmuş genç ve yaşlı bireyler bulunabilir(Yaş Polyethismi)
4-)Bu işbirliği üremede de oluyor,belli bir kast koloniyi devam ettirir yani üreme morfolojik olarak farklı sınıf tarafından yapilir(neredeyse her zaman bu bir kraliçe olur bunun değiştiği durumlar da oluyor ama şuan bu konudan alakasız)
Genellikle zarkanatlilarda görülüyor, ama araştırmalar memelilerde köstebek farelerinde görüldüğünü buluyor ve hatta E. O. Wilson(Sosyobiyolojinin babası ve emektar bir mirmekolog) diyor ki insanlar da bir tür zayıf bir ösosyallikten etkilenmiştir ama tabii ki oldukça tartışmalı ve ösosyal saymak için kriterler kesin, net bir şekilde uyması gerekiyor. Ösosyallite şuana kadar gözlemlediğimiz en zirve sosyal yapı,hatta o kadar birbiriyle ic ice ve uyumlu bir toplum ki bir Süperorganizma olarak görülebilirler, karıncaların tüm dünyayı bu kadar etkin ve yaygın kaplamalarının nedeni Ösosyallitedir, evrimsel seviyede bir takım çalışmasının meyvesi. Ösosyalite polyethismin üst grubudur daha iyi anlamak gruplara ayiracak olursak:
1-)Üremede isbölümü
Polyethism davranışa dayalı is bölümüdür ve iki ana formda karşımıza çıkıyor
>Üstte adı geçen Yaş polyethismi; Örnek verecek olursak bal arılarında yaşlanan bireylerin riskli seyler yapması: dışarı çıkıp polen toplaması,genç bireylerin ise yuvada larvalara bakım yapması
>Görev bazlı polyethism: Yapilan görevin koloninin ihtiyacına göre değişiklik yapılabilmesi,örneğin kraliçe yumurtlamıştır yayılan feremona göre kimi işçiler işlerini bırakıp yavru bakımı veya yuva temizliğine girisebilir
2-)Örtüşen nesiller
>Bir cok neslin bir arada yaşaması büyük bir avantajdır çünkü yaşlı bireylerin yolları ve belli davranışları aktarabildigi görülmüştür
3-)İletişim ve düzenleme
>Karmaşık İletişim sistemleri var ve bu üstte geçen her seyi bunlara borçluyuz bal arıların dans ederek tehdit ve yiyecek olduğunu anlatması veya feromonlar yoluyla is değişimi,panik vs.
4-)Yuvaya sağdıklık ve bolgesellik
>İşçiler yuvadan gerekmedikçe uzaklaşmaz veya ayrilmak için bir istek duymaz
>işçilerin konuma dair iyi bir hafızası vardır beslenme yollari ve yuvanın yerini iyi hatırlarlar
örnek verecek olursak: bal arılarının polen toplamaya gittiklerinde uzaklaşmamaya ve aynı kovana dönmeye meyilli olmaları.
Benzer şekilde yuvanın içinde mekansal bir bölünme vardir örneğin: larva odalarının yuvanın en güvenli yerinde olması ve iyi korunması,erzak ve çöp için odalarin olması. Yuva yapısının kaynak ihtiyacı,birey sayısı ve mevsime göre değiştirilmesi.
Kısacası Ösosyalite tam bir fedakarlık ve sadakat örneğidir. Bilemiyorum belki de kendimizi çok "insansı" ve "kusursuz" sanıyoruzdur ama "börtü böcek"ten bile öğrenmemiz gereken o kadar çok şey var ki.