Bu gemi sizi ulaşmak istediğiniz yere götürmez dostlar. Rüzgar sizi doğaya iter, doğa da huzura. Hayvanlarla ilk temasımı 6 yaşımda gerçekleştirdim. Dedemin kangalıyla dağa çıkıp koyun-kuzu otlattım, yeri geldi aslan misali sırtına bindim, üzerine yattım. Sonraki yıllarda sokaktaki kedilere sütlü ekmek yedirdim (sütü suyla seyreltip). Yazın bahçedeki salyangozların toprak ve otla kaplanmış vücutlarını temizleyip büyük yaprakların üstüne koymak en büyük hobilerim arasındaydı. Ağaçları sulamak için açılmış büyük havuzlarda çırpınan arıları sopayla tutup çıkarmayı öğretmişti babam. Birkaç ay kara kaplumbağası besledim marulla, yeşillikle (karpuza da bayılıyorlar). Şu sıralar formikaryum üretip koloni kurmayı hedefliyorum. Onların çoğalmasını, su içmesini, hareketlerini, koyduğum besinlerin bi sonraki gün tükenmiş olmasını gözlemlemek istiyorum.
Fatih'in Gemisi
- Konbuyu başlatan Memloli
- Başlangıç tarihi
- Katılım
- 11 Ocak 2022
- Mesajlar
- 109
- Tepkime puanı
- 93
- Puanları
- 18
Hedeflerine istediğin şekilde ulaşman dileyiğle.
- Katılım
- 11 Ocak 2022
- Mesajlar
- 53
- Tepkime puanı
- 105
- Puanları
- 8
Doğru yere gelmişsiniz, merak ettiklerinizi sormayı unutmayın !
Ağustos 2021
2,5 ay birlikte olduğum 'Nazmi'.
Kendisi halen memleketteki akrabalarımın himayesi altındadır. Nazmi karpuza bayılır.
Düşünülenin aksine çok hızlı bu canlılar. Ama kabuk ağırlığından dolayı yavaş hareket etmekteler. Asla gece uyumaya başladığı yerde bulamazsınız sabahları. Sadece Nazmi öyledir belki de. Bir de gariptir dostlar, kendisini toğrağa gömmeye bayılır. Yapay kapalı mekanı sevmez. Toğraktan gölgeliğine girer. Günde 6-7 öğün yer obur Nazmi.
Kangalın fotoğrafını bulursam onu da atacağım dostlar.
- Katılım
- 11 Ocak 2022
- Mesajlar
- 549
- Tepkime puanı
- 314
- Puanları
- 18
hocam enerjiniz çok güzel, hoşgeldiniz. yaptığınız şeyler ve yapacağınız şeyler benimde istediğim şeyler. başarılar bu yolda.
Gönderi otomatik olarak birleştirildi:
bu kaplumbağaların karpuz aşkı nerden geliyor acaba 😄
Dostum yazdıklarınla gerçekten bize huzur verdin ,Sağolasın.Başarılarının devamını bekleriz senden
😊😇😊😇
Yaz 2012
Köydeki her köpek gibi onun da adı 'Karabaş' olmalıydı.
Tam olarak ayıboğan mı kurtboğan mı bilemiyorum ama kendisi aslan gibiydi. Badem ve balık kraker hastasıydı. Krakerleri Hansel-Gratel misali bahçeye kadar döktüğümde yiye yiye beni takip ederdi. Günün 3te 2sini tembellikle geçirirdi. Sırtına binip aslancılık oynardım. Yaşlı olduğundan sakin yapılıydı, kolayca rahatsız olmazdı. Çok kez toprağı kazıp, kendine yatacak yumuşak bir yer hazırladığına şahit oldum. Kalan 3te 1 zamanda beraber dağa çıkar koyun-kuzu otlatıyor ayağına bir kayaya çıkar sarmaş dolaş yatardık. Kangal Karabaş abimiz sevdiğimiz bi abimizdi, janti köpekti. Uysallığı, tasma takmayı çok iyi bilirdi. Mesela ben bilmem. Çok havlardı, ben havlamam. Kangal Karabaş sevdiğimiz bi abimizdi ama krakeri de bi tuhaf yerdi. Bizde kraker masaya konur, herkes ihtiyacı kadarını alır. Diyeceğim o ki kallavi köpekti. Arkasında 60 milyon enik bıraktı. 1 ölü 60 milyon yaralı. Hayat boyu böyle yakın hissedeceğim başka evcil dost bulamam. İyi ki beraber büyüdük dostum.