Benim kafam çok karıştı. Başlamak istediğinizi söylüyorsunuz ama “salmak” istediğinizi söylüyorsunuz. Başlamak istemeniz koloninizin olmadığı anlamına gelir ama salmak istiyorsanız koloninizin olduğu anlamına gelir.Ben karınca hobisine başlamayı çok ama çok istiyorum ama yazın Ağustos ayında bir aylığına köyümüze gidiyoruz. Gitmeden önce doğaya salabilir miyim?
Demek istediği bir koloni kuracağım ancak Ağustos da besleme şansım yok, Ağustos ayına kadar besleyip salsam olur mu diyor. Yani kolonisi yok sanırım ve zamanı geldiğinde bırakmak zorunda kalacak.Benim kafam çok karıştı. Başlamak istediğinizi söylüyorsunuz ama “salmak” istediğinizi söylüyorsunuz. Başlamak istemeniz koloninizin olmadığı anlamına gelir ama salmak istiyorsanız koloninizin olduğu anlamına gelir.
Koloniniz var mı? Varsa cinsi nedir? Koloni ne kadar büyük?
Anladım, anlattığın için teşekkür ederim.Demek istediği bir koloni kuracağım ancak Ağustos da besleme şansım yok, Ağustos ayına kadar besleyip salsam olur mu diyor. Yani kolonisi yok sanırım ve zamanı geldiğinde bırakmak zorunda kalacak.
Koloniyi yanınızda götüremez misiniz?Ben karınca hobisine başlamayı çok ama çok istiyorum ama yazın Ağustos ayında bir aylığına köyümüze gidiyoruz. Gitmeden önce doğaya salabilir miyim?
Doğadan alınan bir canlının (bu bir sinek bile olsa) bir süre sende bekledikten sonra tekrar doğaya salınması, saldığın yerdeki ekosisteme dolaylı veya doğrudan da olsa zarar verir.Ben karınca hobisine başlamayı çok ama çok istiyorum ama yazın Ağustos ayında bir aylığına köyümüze gidiyoruz. Gitmeden önce doğaya salabilir miyim?
Katılıyorum, yine de her cins için aynı şeyi söyleyemeyiz bence. Örneğin bölgede ki canlı popülasyonunun bozulmadan aynen devam etmesi için, o popülasyonun avcısı olan cins/türlerin bulunmaması gerekir. Doğada bunun örneklerini çok gördüm.Doğadan alınan bir canlının (bu bir sinek bile olsa) bir süre sende bekledikten sonra tekrar doğaya salınması, saldığın yerdeki ekosisteme dolaylı veya doğrudan da olsa zarar verir.
Örneğin, sen bir kraliçeyi alıp besleyip ilk işçisini çıkartıp doğaya saldığında, o kraliçe saldığın yere adapte olamayacağından ölebilir. Veya eğer yerini benimseyip çok büyürse, oradaki zararlı böceklerin haricinde faydalı böcekleri de yer.
Bu da, oradaki böceklerle beslenen hayvanların yem bulmasında zorlanmasına ve hatta eğer yem bulamazlarsa göç etmesine yol açar.
Bunlar uç örnekler gibi gelebilir ama gerçektir. Bu da ekosistemdeki dengeyi sarsar.
Dedikleriniz doğru ama bazı durumlar var. Saldığınız koloni bir Messor kolonisi olsa bile, bu, saldığınız yerdeki ekosisteme zarar vermek için yeterlidir.Katılıyorum, yine de her cins için aynı şeyi söyleyemeyiz bence. Örneğin bölgede ki canlı popülasyonunun bozulmadan aynen devam etmesi için, o popülasyonun avcısı olan cins/türlerin bulunmaması gerekir. Doğada bunun örneklerini çok gördüm.
Tapinomalar geniş yayılım ve istilacılık gösterebiliyorlar. Kabuklu salyangoz, tesbih böceği, örümcek gibi canlıları hızla tüketip kurutabiliyorlar. Örnekler çeşitlendirilebilir. Bu yüzden bu karmaşık ilişkileri ve besin zincirinde ki rolleri kavrayamadığımızdan doğaya koloni salmak küçük bir bölgede olsa bile canlı popülasyonunu zincirleme şekilde yok edebiliyorlar. Hangi cinsin hangi canlıları tükettiklerini veya domine ettiğini bilmediğimizden koloni salmak her zaman risk taşır.
Yine de ekosistemin uğramadığı noktalara bırakılabilir, apartman duvarlarının dibi gibi...
Öncelikle katılmadığım kısımlar var, atmış olduğunuz görselde ki durum her yer de rastlayabileceğiniz bir durum. Yapılan araştırmalar da messorların başlarda tarlalar ve böcek popülasyonun da zarara yol açtığını sanan araştırmacılar daha sonra aslında messorların ekosisteme büyük ölçüde katkı sağladığını belgelemiştir. Kaynağını bulursam gönderirim size.Dedikleriniz doğru ama bazı durumlar var. Saldığınız koloni bir Messor kolonisi olsa bile, bu, saldığınız yerdeki ekosisteme zarar vermek için yeterlidir.
Kısa bir örnekle: Diyelim ki Messor kraliçenizi ilk işçileri çıkmış halde saldınız ve koloni yerini benimsedi. Bu durumda koloni, ilk olarak yemek ihtiyacı için dışarıdan tohum toplayacak ve yuvasına taşıyacaktır. Hatta bu tohumların yenmeyenleri doğaya yeşillik olarak katılacaktır. Buna myrmecochory diyoruz.
Sonrasında ise koloni büyümeye başlayacağından, o bölgedeki toprağı iyice kazıp derine inecekler. Bu da o bölgedeki heyelanları veya toprak çökmelerini tetikler.
Sonrasında, o koloni belli bir büyüklüğe gelince uçuş yapacak ve çiftleşen diğer kraliçeler yuva arayışı için etrafa dağılacak. Bu da, önceden bahsettiğim hem yemek bulma hem de toprak çökmesi olayları riskini en yüksek seviyelere taşır.
Bir diğer yandan, bu koloniler o bölgedeki böcekleri protein ihtiyacını karşılamak için yiyeceklerdir. Bu da o bölgedeki böcek popülasyonuna zarar vermek demektir. Hatta saldığınız koloni bir formica kolonisi ise, o zaman orada böcek namına birşey bırakmazlar. Şahsen uçan bir böceğin bacağından tutup havalanan formica görmüştüm.
Ekli dosyayı görüntüle 52422
Bahsettiğim olay.
@el4nce bu konuda daha bilgili. Ona danışmak bu konuda daha doğru olur.
Sizin de elinize sağlık hocam, söylediğiniz her şeye harfiyen katılıyorum. Teşekkürler kaynak için, en kısa zaman da inceleyeceğim.🙏❣️Güzel bir tartışma olmuş, ikinizin de eline sağlık. Doğa, dışarıdan müdahale edildiği zaman dengesiz durumu dengelemeye çalışan akıl almaz bir fenomen. "Ekosistem" dediğimiz şeyin ne kadar küçük bir alana indirgenebileceğini bizler kurduğumuz teraryumlardan biliyoruz. "Kendi kendine idare eden küçük bir ekosistem kurmuş" diyoruz. Ekosistemin ne kadar dar bir alana indirgenebileceği şaşırtıcı bir konu. Öyle ki ayağınızı bastığınız bir yer düşünün, sadece bastığınız yerin bile kendine has bir ekosistemi olduğunu düşünmek işleri karmaşıklaştırıyor. Bu sebeple doğada hangi değişikliklerin ne ölçüde zarar verebileceğini anlamak biraz zor ancak şu bir gerçek ki dışarıdan yapılan müdahalelerin ekosistemleri mahvetme konusunda ne kadar tehlikeli olduğunu biliyoruz. Sadece karınca boyutunu biliyoruz ancak esamesini bile bilmediğimiz mikroorganizma boyutu var. Bu sebeple doğaya mümkün olduğunca minimum müdahale, yapılabilecek en doğru şey. Ben bunun hakkında bir araştırma okumadığım için cinsler özelinde ne türlü sorunlar olabileceğine girmeyeceğim, altını temellendiremem. Muhtemelen böyle bir çalışma da yoktur çünkü bildiğiniz gibi mirmekoloji çok ilkel bir bilim. Yine de konusu açılmışken şık bir çalışmadan da bahsetmesem olmaz. Yapılan araştırmalara göre, karıncaların ekosistemsel değişiklilikleri ölçmede ve fark etmede bir nevi turnusol kağıdı işlevi görüyorlar. Bu çalışma farklı bir bakış açısı kazandırabilir. Sevgiler